7 Ekim saldırıları sonrası İsrail'den ayrılan ve ülkeye göç eden iki ailenin hikayesi

08.10.2025 - Çarşamba 03:02

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırıları ve ardından Gazze'deki savaş, bir İsrailli ailenin ülkeyi terk etme kararında dönüm noktası oldu. İsrail dışında yaşayan bir diğer Yahudi aile içinse bu olaylar ve artan Yahudi karşıtlığı İsrail'e taşınma isteklerini daha da pekiştirdi. İsrail Merkez İstatistik Bürosu'na göre, ülkeyi terk edenlerin sayısı İsrail'e göç edenlerin sayısını geçti. İsrail'in Ramla kentinde Nofar ve Eyal Avidan çiftinin 15. kattaki dairesinde bir nakliye şirketi çiftin eşyalarını büyük karton kutulara yerleştiriyor.Kutu etiketlerinde "Ottawa, Kanada" yazıyor.Nofar, yedi aylık kızı Shina'yı emzirirken "Hiç pişman değilim" diyor. İsrail'i terk eden birçok Yahudi'nin kullandığı "yer değiştirme" ifadesini kullanıyor ve bu ifadenin geri dönme olasılığını ima ettiğini belirtiyor."Terk etmek" kelimesi çok ağır bir anlam taşıyor ve vatanlarına sırt çevirmeyi çağrıştırabiliyor.39 yaşındaki İngilizce öğretmeni, Hamas'ın 2023'te İsrail'e yönelik saldırılarından önce bile eşiyle birlikte yurt dışına taşınmayı düşündüklerini söylüyor.Saldırılar gitme zamanının geldiğine ikna etmiş ve karar vermeye zorlamış."Ailemiz için, Shina için farklı bir şey istiyoruz" diyor.Son parça eşyaları toplanırken avukat Eyal, "Evimizin konforunun ötesinde huzurlu bir yaşamın özlemini çekiyoruz" diyor.Taşınma planlarını yaparken, birçok arkadaşlarının yerleştiği ve yeni bir dil öğrenmelerine gerek kalmayacak Kanada'yı ziyaret etmişler.Nofar, "Ben gururlu bir Yahudi ve gururlu bir Siyonistim ama kızımın bir Yahudi olarak değil, bir insan olarak tanımlanmasını istiyorum" diyor ve ekliyor:"Kanada'nın ona hayatta İsrail'den daha fazla fırsat eşitliği sunacağını düşünüyorum, çünkü bugün İsrail'de [hükümet] tüm dikkatini ultra-Ortodokslara vermiş durumda"" İsrail'deki politikacılar, ekonomiye katkıda bulunan çalışkan insanlardan yana değiller... Çoğunluktayız ve görmezden gelindiğimizi, fark edilmediğimizi hissediyoruz" diye devam ediyor. İsrail tarihindeki en dindar ve katı görüşlü hükümet olarak görülen Başbakan Benyamin Netanyahu'nun koalisyon hükümetine atıfta bulunuyor. Aşırı sağ ve ultra-Ortodoks partiler kilit politikalar üzerinde büyük bir etkiye sahip.Bazı İsrailliler, İsrail'de yaşamanın hep zor olduğunu düşünüyor:"7 Ekim'den önce bile geleceğimizde hiçbir umut göremiyorduk" diyor Nofar ve Gazze'deki savaşın patlak vermesinden bu yana hayatın daha da zorlaştığına inandığını belirtiyor."Haftada bir kez bile olsa" roket saldırısı uyarısı veren sirenleri her duyduğunda bir sığınağa veya güvenli odaya koşmak zorunda kalmanın normal gelmediğini söylüyor."Sonu görünmeyen bir savaş sürerken burada çocuk yetiştirmek normal değil. Daha bir saat önce buradan çok da uzak olmayan Aşdod'a roket atıldı. Etrafımızda çok fazla keder ve acı var."Savaşın başlangıcından bu yana Hamas ve diğer örgütler tarafından Gazze'den İsrail şehirlerine fırlatılan roket sayısının artmasına dem vuruyor.Eyal, İsrail toplumunda savaştan önce bile "şiddetin giderek yaygınlaştığından" endişe ettiğini söylüyor. "Yollarda, kamusal alanlarda, apartmanlarda... durumun savaşla daha da kötüleştiğini" söylüyor. İsrail İstatistik Bürosu'na (CBS) göre, 2024'te trafik kazalarında ölümler 2023'e kıyasla %22 arttı. Kudüs Güvenlik ve Dış İlişkiler Merkezi'ne (JCSFA) göre, 7 Ekim saldırıları İsrail toplumu üzerinde derin bir duygusal ve davranışsal etki yarattı. Haziran 2024'te, İsrail parlamentosu Knesset'in kadın ve toplumsal cinsiyet eşitliği komitesi, savaşın başlangıcından bu yana aile içi şiddet vakalarında artış olduğunu açıkladı. Cephedeki Anneler örgütü, "Travma sonrası geri dönen bir adam - bu durum İsrail'deki tüm evleri etkiliyor. Şiddet içeren tepkiler zaman zaman bastırılıyor ve tedavi edilmiyor ve kadınlar şikayet etmekten utanıyor" açıklamasında bulundu. Ayrıca, Ekim 2023'ten sonra aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, silah ruhsatı edinmeyi hızlandıracak yasal reformları hızlandırdı. Bu da ateşli silah ruhsatı başvurularında artışa yol açtı.İsrail medyasına göre o dönemden bu yana, 400 binden fazla başvuru olduğunu ve yarısından biraz fazlasına koşullu onay verildiğini bildiriyor. JCSFA, sokaklarda artan silah varlığının silahlı şiddeti körükleyebileceğinden endişe duyanlar arasında. Nofar ve Eyal, kararlarını etkileyen başka faktörler de olduğunu söylüyor:"Yaşam maliyeti arttı ve savaş başladığından beri daha fazla vergi ödemek zorunda kaldık." 2025'in başlarında, büyük gıda üreticileri yeni bir fiyat artışı dalgası duyurdu.Geçinmek dünya çapında bir sorun olsa da, OECD Sanayileşmiş Ülkeler Kulübü'nün bu yılın Nisan ayında yayınladığı bir raporda, "İsrail'in karşılaştırmalı fiyat seviyesi OECD'deki en yüksek seviyelerden biri" denildi. Ayrıca vergi artışları da oldu. İsrail'de, devam eden savaşın maliyetlerini karşılamaya yardımcı olmak için Ocak 2025'te KDV %17'den %18'e yükseldi.Kamu sektörü çalışanları maaşlarında geçici bir düşüş olduğu söylenen bir durumla karşı karşıya. (Bu durum özel sektörde çalışan Nofar ve Eyal'i etkilemiyor.) Avidan ailesinin dairesinin boşaltılmasını denetleyen Danny Scherer, 7 Ekim saldırılarından önce İsrail'den ayrılan insan sayısında bir artış fark etmeye başladığını söylüyor.Şirketinin 2022'de yılda 400 vakayla çalışırken 2023 ortalarında bu sayının 700'ün üzerine çıktığını tahmin ediyor.Bu artışı 2023'te patlak veren ve o yaz kitlesel protestolara yol açan yargı reformu krizine bağlıyor. Başbakan Benjamin Netanyahu hükümeti reformların bir kısmını hayata geçirmeyi başardı. Bunlar, Yüksek Mahkeme'nin yasaları iptal etme yetkisini kısıtlayarak yetkilerini sınırlamayı ve hükümete yargı atamaları üzerinde daha fazla kontrol sağlamayı amaçlıyordu. Destekçiler, hakimlerin siyaset ve politika meselelerine aşırı müdahale ettiğini savundu. Kararları eleştirenler reformları demokrasiye bir tehdit olarak değerlendirdi. Danny, göç etmesine yardımcı olduğu kişilerin büyük bir kısmının Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada'ya gitme eğiliminde olan profesyoneller olduğunu söylüyor. Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) ile teknolojik girişimciliği destekleyen İsrail İnovasyon Kurumu'na göre, İsrail'deki yüksek teknoloji çalışanlarının sayısı en az on yıldır ilk kez 2024'te azaldı. Ekim 2023 ile Temmuz 2024 arasında yaklaşık 8.300 yüksek teknoloji çalışanı bir yıl veya daha uzun süreliğine İsrail'den ayrıldı; bu da sektördeki iş gücünün yaklaşık %2,1'ine denk geliyor. Resmi verileri işleyip yayınlayan İsrail Merkez İstatistik Bürosu'na (CBS) göre, 2023 ile 2024 yılları arasında ülkeyi terk eden İsrail vatandaşlarının sayısı, ülkeye taşınanların sayısından daha fazlaydı. Bu dönemde 82.700 kişi ayrılırken, yalnızca 60.000 kişi ülkeye göç etti. Prof. Sergio Della Pergolla, "Bu, İsrail devletinin kurulduğu son 77 yılda üçüncü kez oluyor" diyor. Yahudi Politikaları Araştırma Enstitüsü'ndeki Avrupa Yahudi Demografisi Birimi Başkanı Pergola, "İlk iki dönemde, yani 1950'lerin başında ve 1980'lerin ortasında, sebepler çoğunlukla ekonomikti" diyor. "Ancak bu sefer bir dizi neden var - güvenlik, savaş ve elbette ekonomi, ancak başka kümülatif nedenler de var" diye ekliyor. Bu eğilimin daha yumuşasa da 2025'te de devam edeceğine inanıyor. Prof. Della Pergola, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgalinin, başlangıçta savaştan veya askerlikten kaçanlar nedeniyle bu ülkelerden göç eden insan sayısında bir artışa yol açtığını, ancak daha sonra göçün yavaşladığını söylüyor.İsrail'e Yahudi göçü, Aliyah olarak biliniyor. Bu insanları taşınmaya motive eden manevi ve ekonomik faktörlerin tümünü ifade ediyor. Bazıları için 7 Ekim saldırıları, İsrail'in Yahudi halkı için nihai güvenli liman olduğu fikrine meydan okudu.Diğerleri ise saldırılar ve ardından gelen Gazze'deki savaştan sonra maruz kaldıkları antisemitizmin onları İsrail'e taşınmaya teşvik ettiğini söylüyor. Simha Dahan Gazze'nin 19 km kuzeyindeki Aşkelon'daki küçük dairelerinde, Yahudi Yeni Yılı Roş Aşana için geleneksel bir aile yemeği hazırlıyor. İncelikle kesilmiş yarım koç başı, tencerede pişiyor."Manchester'da bunu balık başıyla yapardım, burada koç başı kullanıyorum. Balığı tercih ederim ama dili çok lezzetli" diyor. Koç başı birçok sembolik gönderme barındırıyor; bunlardan biri de gelecek yılın "kuyruğunda değil başında" olma umudu. Geçmişte, sekiz kızının tamamı kutlama için İngiltere'nin Manchester kentindeki evlerinde toplanırmış. Ancak Simha ve eşi Meir Ağustos 2024'te İsrail'e taşındığında, dördü geride kalmış. Ultra-Ortodoks çift Sefarad Yahudileri. Bu terim İspanya, Portekiz ve Kuzey Afrika gibi Akdeniz çevresindeki yerlerden gelen Yahudilerin soyundan gelenleri ifade ediyor. Simha Fransa'da doğmuş ve 1992'de İngiltere'ye taşınmış. Daha sonra, 14 yaşında memleketi Fas'ı terk edip Manchester'daki Yahudi dini okulu yeşivaya katılan Meir ile evlenmiş. Meir bir "Şoşet", yani Koşer [Musevilere göre yenmesi uygun olan yiyecekler] kasap ve İsrail'de iş yapmak için lisans beklerken düzenli olarak İngiltere'de çalışıyor. Simha daha önce Manchester'da gönüllü olarak Yahudilere "doula" yani doğum desteği sağlıyordu. İsrail'de mesleki olarak bu görevi sürdürmeyi umuyor."Bu her zaman yapmak istediğimiz bir şeydi ancak en büyük kızlarımızın eğitimlerini tamamlamasını bekliyorduk" diyor Meir. Simha ise "antisemitizmin 7 Ekim'den önce de olduğunu ancak o zamandan beri hızla yükseldiğini" söylüyor. Kendi toplumunda "erkeklerin dışarı çıktıklarında kipa [Yahudi takkesi] takmayı bıraktığını", kendisi veya kızları için gece geç saatlerde dışarı çıkmanın güvenli olmadığını hissettiklerini söylüyor. "Filistin'e Özgürlük" yazılı pankartlar taşıyan insanları gördüğümde kendimi tehdit altında hissettim çünkü bunun onlar için ne anlama geldiğini, nasıl tepki vereceklerini bilmiyordum" diye ekliyor. Kendi toplumundan birinin Yahudileri tehdit eden saldırgan sözler duyduğunu açıklıyor. Kızının "Filistin'e Özgürlük" tişörtü giyen birinin ona "kirli bakış" atmasının ardından eve ağlayarak gelmesinin bardağı taşıran son damla olduğunu söylüyor. Bu kişilerin Yahudi olup olmadığını bilip bilmedikleri net değil.Manchester'daki bir sinagogun önündeki son saldırı, eski evinden kısa bir yürüyüş mesafesinde gerçekleşti ve öldürülen adamlardan birinin eskiden çalıştığı süpermarketin müdavimi olduğunu söylüyor. Simha, İsrail'in Yahudilerin dünyanın başka hiçbir yerinde sahip olamayacağı bir güvenlik ve koruma düzeyi sağladığına inanıyor."Gecenin herhangi bir saatinde korkmadan dışarı çıkabilirim. Her zaman bir şey olursa sizi koruyacak silahlı askerler ve vatandaşlar vardır" diyor. Peki ya 7 Ekim 2023'te Hamas militanlarının ve diğer silahlı grupların yaklaşık 1.200 İsrailliyi öldürdüğü ve 251 kişiyi rehin aldığı savaş halindeki bir ülkede yaşamak? Yeni evi, Hamas yönetimindeki sağlık bakanlığının rakamlarına göre, İsrail saldırılarının 66.000'den fazla insanı öldürdüğü Gazze'ye sadece birkaç kilometre uzaklıkta. Cevabı hiç tereddütsüz geliyor: "Umurumda değil. Korkmuyorum. Burada güvende hissediyorum."Savaş nedeniyle ülkelerini terk eden İsrailliler hakkında ne düşündüğü sorulduğunda ise şu yanıtı veriyor: "Bazılarının daha fazla para kazanmak istedikleri veya kendilerini güvende hissetmedikleri için ayrıldıklarını biliyorum ancak onlara katılmıyorum."Sirenler roket saldırısı uyarısı verdiğinde su alıp sığınağa gidiyoruz, telefonla gelişmeleri takip ediyoruz ve alarm sustuğunda oradan ayrılıyoruz."Kendisini İsrail'e borçlu hissettiğini ve kızlarının Gazze'de veya başka bir yerde cepheye gönderilmesinin sorun olmayacağını söylüyor.Kardeşlerinden ikisi Gazze'de birkaç ay görev yapmış. "Bu, İsrail'deki Yahudi kimliğimizle bağ kurmamızın bir parçası" diye açıklıyor.Manchester'daki eski hayatını kısmen özlediğini itiraf ediyor; arkadaşları, kızları, torunları ve geniş evi.Ve İsrail'i evleri olarak seçmelerine rağmen, kendisinin hala Manchesterlı, kocasının da Faslı hissettiğini söylüyor."Ama pişman değilim" diyor.

YORUM YAZ